Monday, October 27, 2014

Tavirlarimizin Duygularimiza Etkisi

Ben çok okurum, dinlerim, izlerim ama ne isimleri, kitapları, ne filmleri aklımda tutmam ya da tutamam. Sanırım beceriksizlikten öte önem vermemekle ilgili, Çok lazım gelirse gider kitaplığımdan ya da google dan arar bulurum. Burada kişisel sayfamda henüz bu baskıyı hissetmiyorum.

Bir adamcagız 1800 lerin sonunda demiş ki biz mutlu oldugumuzdan gülmüyoruz, güldüğümüz için mutlu oluyoruz. Aynı şekilde bir ayı gördüğümüzde kortuğumuz için kaçmıyoruz, kaçtığımız için korkuyoruz. O günlerde garipsenen bu teori günümüze gelene kadar defalarca kanıtlanmış.

Ben nasıl olduysa bu amcadan habersiz benzer fikirlerle aynanın karşısında, araba kullanırken, her küçük fırsatta kendimi kahkahalara boğarken bilimsel bir yoldan gidiyormuşum. Ne zaman başladığından emin olmadığım ancak 2010 da dibe vuran depresyonumdan çıkışımda büyük katkısı olduğunu söylemek isterim.

Hayatta başımıza gelen hiçbirşeyi öngörmemiz, yönetmemiz mümkün değil. Ancak başımıza gelenlere vereceğimiz tepkileri control edebileceğimiz ciddi bir güce sahibiz.

Bir duyguyu hissetiğimizde diyelimki öfke, acı, pişmanlık yaşadığımız olaya verilecek en doğal ve biricik tepkinin bu olduğunu düşünme son derece ahmakça.. Bunları yazarken tek bir şeyi konunun dışında tutmak isterim, bir anne için yavrumun acısı, kaybı herşeyin sonu demektir ki bununla bile başedebiliyor insanlar. Belki başka çocukları, idealleri, inançları onları ayakta tutuyor. Benim hayatımda kızımda başka böyle bir motivasyonum yok.

Neyse konumuz bu değil. İsten atıldığımızda başarısızlık. yetersizlik hissi. terkedildiğimizde değersiz hissetme, güven eksikliği, trafikte sıkıştığımızda gerginlik hissetmek zorunda değiliz. Bunlar tamamen düşüncelerimizin dayattığı duygular. İşimi kaybettiğimdeki sağlam duruşum. özgüvenim. herseyin iyi olacağına inancım çok daha iyi bir işle yepyeni bir hayata başlamamı sağladı. Eski eşimin beni terketmesi önce tüm inanç sistemimi yıkıp sonra tahmin bile edemeyeceğim farkındalıklara, kendimle yepyeni bir ilişkiye girmeme, hayattan ilk kez doyum ve keyif alacak noktalara ermemi sağladı. Trafik ise umurumda değil, zira trafiğinden çok memnun olduğum bir yerde yaşıyorum (bilinçli bir seçimle). Kendime çok sevdiğim bir araba aldım ve yolda audiobook dinliyorum, annemle Skype yapıyorum ya da konuşmalarımı kaydederek yapacağım işleri planlıyorum.

Çelik gibi olan sinirlerimin, ve kendimi korumaya yönelik direncimin üzerine bugünlük bu kadar.

Sunday, October 26, 2014

Merhaba

Lisede başladı bende günlük tutma sevdası. Evlenince azaldı, yavasça yok oldu. Kendimden uzaklaşmalar, isler güçler. Simdilerde yurt dışında yaşayan, calışan bir kadın, bekar bir anne olarak yaşadıklarımdan biriktirdiklerimi, sorularımı, yorumlarımı derleyeceğim bir yer arayışındayım. Heryere dağılan notlar, kafada gezinenler bakalım burada barınabilecek mi?